Özellikle kedi sahibi olan anne adayları bebeklerinin sağlığı için bir korkuya kapılırlar. Çok sık duyduğumuz Toksoplazma bunun en önemli nedenidir. Hamile olduğunu öğrenen annenin etrafındakilerden ya da doktorundan ilk duyduğu şey genellikle “Evde kediniz ya da köpeğiniz var mı?” sorusudur. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, evde kedinizin ya da köpeğinizin olması bebeğiniz olamaz demek değildir! Bebeklerle hayvanlar çok iyi anlaşırlar, sadece onları birbirlerine alıştırmak gerekir. İki kardeş gibi…
Biz bu yazımızda doğacak bebeğiniz ile kedinizi nasıl tanıştırmanız gerektiğine, bu süreçte genel olarak nelere dikkat etmeniz gerektiğine değineceğiz. Fakat siz siz olun hem veteriner hekiminizi hem de kendi doktorunuzu dinleyin.
Bebek ile kedinin tanışması
Bebek beklemek… Aslında tarifi olmayan bir duygu. Anlatmaya çalışsanız kelimeler yetmez. İçinizde sizinle yaşayan bir can daha var. Anne olmayan, bu duyguyu yaşamayan da sanırım anlayamaz. Ama hayvanlar başka. İçinizde bir can olduğunu anlıyorlar, bazen eşinizden, ailenizden, dostunuzdan daha çok. Büyüyen karnınızda bir kalp attığını hemen hissediyorlar. Ve işler o zaman değişiyor! Bazı kediler daha hassas davranırken, bazıları kıskanıyor. Aynı kardeş gibi. Yeni doğacak kardeşini bekleyen ağabey ya da abla gibi. Yani insandan farksız. Bu yüzden yazımızın başında şunu söylemek isteriz ki, bebeğiniz için hayvanlarınızdan vazgeçmeyin. Birbirleri ile anlaşmaları için çabalayın. Gerekirse veteriner davranış uzmanlarından, pet eğitmenlerinden destek alın. Ama onları ailenize katılacak bireyler için terk etmeyin. (Sağlık için riskli bir durum söz konusuysa doktorunuz ve veteriner hekiminizle birlikte karar verin, düşünün, düşündükten sonra karar verin)
Toksoplazmadan bahsetmişken…
Toksoplazma konusunu daha önce kapsamlıca anlatmıştık. Kedilerin kumundan geçebileceği gibi iyi yıkanmamış yeşil sebze ve meyvelerde, toprakta da sıkça bulunduğundan bahsetmiştik. Naçizane önerimiz eğer planlı bir gebelik düşünüyorsanız kedinizde toksoplazma olup olmadığına, sizin daha önce bu etkeni alıp almadığınıza baktırmanız. Eğer planlı bir gebelik değilse ve bu konuları henüz daha yeni öğreniyorsanız endişelenmeyin. Veteriner hekiminiz toksoplazma hakkında sizi detaylı bilgilendirecek ve en kısa sürede kediniz için gerekli testleri yapacaktır. Siz de bu sırada doktorunuzun yönlendirmesi ile birkaç tahlil sonucunda toksoplazmanın sizdeki etkisini öğrenmelisiniz. Konu hakkındaki yazımızı bu linkten okuyabilirsiniz.
Gelelim konumuza. Yani bebek ile kedinin tanışmasına…
Kediler çok başka canlılardır, onlarla yaşamayanlar ne demek istediğimizi hayvan sevseler dahi pek iyi anlayamazlar. Bir kedi ile aynı evi paylaşmak tarifsizdir. Kediler evi benimser, evin sahibi gibi davranırlar. Bu yüzden evde yapılacak değişiklikler her zaman onları mutlu etmeyebilir. Genelleme yaparak konuşmak aslında daha doğru olabilir, çünkü her kedi aynı karaktere sahip değildir. Eğer bir kediniz varsa ve eve yeni bir bebek dahil olacaksa, kedinizi bu duruma yolun başındayken alıştırmalısınız.
Değişiklik herkesin hayatını etkiler
Bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra (almadan önce bile değişiklikler başlayacaktır) evinizde, hayatınızda, beslenmenizde, yaşama şeklinizde değişiklikler olacaktır. Ve ne yazık ki bu değişiklikler kedinizi, eşinizi, varsa diğer çocuklarınızı da etkileyecektir. Bunun olumlu ya da olumsuz şekilde olması tamamen size bağlıdır. Bu yüzden karnında bebeği olan bir anne adayı olarak rutin değişikliklerinizi şimdiden bebek varmışçasına düzenlemeye çalışın. Evet, okuduklarınız ilk başta saçma gelebilir. Ama kediler ani düzen değişikliklerinden pek hoşlanan canlılar değillerdir. Bu yüzden bebeğiniz ailenize katılmadan önce kedinizin düzeninde ona rahatsızlık veren noktaları ertelemeyi bırakın. Ya da yeni düzene başlayın. Mesela gebelik süresince kedi kumunu temizleme işini eşinize, yardımcınıza paslayın. Mümkün oldukça eldivensiz bu işlemi yapmamaya çalışın. Önerimiz, kapalı ve otomatik kedi kumlarını kullanmanız. (Tabii kediniz kapalı kum kabından hoşlanıyorsa) Hem temizliği kolay, hem kokusuz hem de hijyenik. Ve bebek olduktan sonra da temizlik konusunda zamanınızı almayacak kadar pratik!
Şunu söylemek gerekir ki bir anda kedinizi olduğundan fazla şımartmanız, bebek gelince onunla ilgilenemem diye şimdiden çok ilgilenmeniz ve gerçekten bebek geldiğinde ilgilenmemeniz kedinizin psikolojisini daha çok bozacaktır. İşleri akışına bırakın. Yoğun ilgiye alışan kediniz daha sonra da aynı ilgiyi istediğinde ve yeni gelen bebek kardeşte görünce durum istediğiniz gibi ilerlemeyebilir.
O yüzden…
Aşırı ilgi yerine oyuncaklar ile oyalanmasını sağlayın ama sevginizi, ilginizi azaltmayın. Onunla konuşun. Bebek geleceğini anlatın. Evet, dışarıdan bakıldığında deli sanabilirler ama kedi sahipleri çok iyi bilir ki hayvanlar ses tonumuzdan dahi her şeyi çok net anlarlar! O yüzden kedinizle konuşun. Ona anlatın. Eşyaları onunla birlikte yerleştirin ki büyük ihtimal yanınıza gelmeyecek, kendi tahtında oturacaktır. Ama başta da söylediğimiz gibi her kedinin huyu farklıdır. Bazı kediler evdeki her şeyden haberdar olmak ister, her yaptığınıza dahil olmak ister. Bazıları ise umuruna takmaz 🙂 Kedinizin karakterine göre hareket etmeniz en sağlıklısı olacaktır.
Bazı araştırmalar sonucunda hayvan sahiplerinin kedileri ile oynarken arada bebek sesleri çıkarmasının faydalı olduğu ortaya çıkmış. Kedilerin bebek ağlama sesinden korkmaması ya da bu duruma alışması için bebek sesleri çıkarmanın, bebek sesi çıkaran oyuncaklar ya da CD’leri kısık ses tonuyla kedilere dinletmenin, hatta bebek losyonlarını pet sahiplerinin kendi ellerine sürdükten kısa bir süre sonra kedileriyle oynamasının bu duruma daha kolay adapte olduklarını göstermiş. Bebeklerin henüz hastanedeyken kokusunun sindiği bir kıyafetin evdeki kediye koklatılmasının bile faydalı olduğunu göz önüne alırsak her şeyin sizin durumu nasıl karşıladığınıza ve onları birbirine nasıl alıştırdığınıza bağlı olduğunu söyleyebiliriz.
Peki bebek ile kedinin tanışması nasıl olmalıdır? Aslına bakarsanız bu sorunun cevabını en iyi pet eğitmenleri ya da hayvan davranış uzmanları verebilir. Ama; kedilerini en iyi sahiplerinin tanıyacağına inandığımız için bizim önerimiz; kedinizi olması gerektiğinden fazla sınırlamamanız. Kediniz bebek gelmeden önce de bebeğin odasına girebilmeli, eşyaları koklayabilmeli ki onu yabancı olarak nitelendirmesin. Sadece, eğer istemiyorsanız kedinizi yönlendirmeye çalışın. Mesela bebeğinizin yatağını kokladı ve yatağına atlamaya yeltendi diyelim. Eğer kedinizin bebeğinizin yatağına çıkmasını istemiyorsanız (tırmalayabilir, istemeden de olsa sevmek isterken zarar verebilir diye düşünebilirsiniz) onunla konuşun. Yapmasını istemediğiniz şeyleri ona her zaman nasıl söylüyorsanız, yine o şekilde söyleyin. Bazı yasaklar olduğunu anlamasına izin verin. Bazı eğitmenler kedileri bebek mobilyalarından uzaklaştırmak için mobilyaların kaygan yüzeye sahip olması için bantlanmasını önermişler ki kediler pek yanaşmasın, ama daha sağlıklı yöntemler için hayvan davranış uzmanlarına danışmanızı öneririz. Bu süreçte kedilerin psikolojik ve fizyolojik zarar görmemesi oldukça önemlidir.
Eğer sizin için sorun değilse, bebeğin odasında kedinizin yatağından ya da minderinden bir tane bulunması bile iyi olabilir.
Sakince tanışmalarına izin verin
Hastaneden eve bebeğinizle geldiğinizde kedinizin sakin bir ortamda bebeğinizle tanışmasına izin verin. İlk başta evdeki kalabalığın başınızda olmamasına dikkat edin. Yani anneanneler, babaanneler, dedeler, teyzeler, halalar, bakıcılar… Kediniz, siz ve bebeğiniz, eşiniz ve/veya çocuğunuz ile birlikte kedinizi bebeğinize, bebeğinizi kedinize tanıştırın. Ne kadar sakin olursanız ve durumu normal karşılarsanız kediniz de duruma alışacaktır. Ve saldırgan bir tavır göstermeyecektir. Kediniz kokusunu aldıktan sonra büyük ihtimalle çekilecek, evde dolanacak, diğer misafirlere gidecek belki odasına saklanacak ama daha sonra yine yanınıza gelecektir.
İlk koklaşmadan sonra bebeğinizin kokusunun sinen bir battaniyeyi ya da oyuncağı, belki kıyafeti kedinizin koklamasına izin vermeniz işleri kolaylaştırabilir. Kediniz bebeğinize bakarken yanınıza geldiğinde ona bağırmamak, onu kovmamak ve sakinliğinizi korumak bebek ile kedinin birbirine alışmasını kolaylaştıracaktır. Unutmayın ki sizini ruh haliniz, tavrınız hem kedinizin hareketlerini hem de bebeğinizin korkularını etkileyecektir.
Sadece bebeğiniz uyurken çok dikkatli olmalısınız. Kediniz onu sevmek için bile olsa yanına kıvrılmak isteyebilir. Üzerinde uyumak isteyebilir ve bebeğiniz nefessiz kalabilir. Birlikte oldukları zaman gözlemleyin ve kedinizin bebeğinizi severken boğmasına engel olun! 🙂
NOT: Lütfen gebeliğiniz boyunca, veteriner hekiminiz ile birlikte kadın doğum doktorunuzu ve doğum sonrasında çocuk doktorunuzu dinleyerek hareket edin. Kedinizden köpeğinizden vazgeçmeden önce her şeyi detaylıca öğrenin. Eğer siz isterseniz onlar dünyanın en iyi arkadaşları olabilirler…