Hayvanların terk edilme nedenleri arasında en sık karşılaşılan onların sonradan sahip olduğu engeller aslında. Kör olan kedinin sokağa atılması, bacağı kopan köpeğin ormana bırakılması, eskisi gibi yürüyemeyecek olan bir köpeğin uyutulması… Halbuki onlar bize sonsuza kadar bağlı kalan, bizimle yaşlanan, bizimle yaşayan canlılar. Bazen bilgi eksikliğinden bazense vicdan yoksunluğundan onlardan vazgeçiliyor! İnsanın karakterini belki değiştiremeyiz ama bilgilenmesine yardımcı olabilir, hayvanların tek bacakları olmadığında ya da başka engelleri olduğunda da çok sağlıklı ve güzel bir şekilde yaşayabileceklerini onlara gösterebiliriz diye düşünerek, özellikle engelli hayvanlar konusunda başarılara imza atmış VetGürkan olarak tanınan Veteriner Hekim Gürkan Gülanber ile röportaj yaptık. Engelli hayvanlar için hangi cihazlar mevcut, onların yaşam kalitesi nasıl artırılır ve daha birçok konu hakkında engin bilgisinden faydalandık.

Başarılarıyla hayvanlara umut oluyor!

1976 yılında İstanbul’da doğan, 1993 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirdikten sonra klinik hekimliğine başlayan ve kalbini, zamanını, bilgisini, tecrübesini hayvanlara adayan Gürkan Gülanber, uzun zamandır engelli hayvanlar için tasarladığı ve ürettiği cihazlar ile adını duyurmakta. Gönüllü olarak mesleki birçok örgütte, kongre ve seminer organizasyonlarında çalışmaları olan, İVHO yönetim kurulu üyeliği, İVHO klinisyen komisyon başkalığı görevlerinde bulunan ve şu an KLİVET yönetim kurulu üyesi olan Gülanber, eşi Yasemin Kaya Gülanber, oğlu Doruk ve evlerini paylaştıkları Dana ve Kepçe adlı iki kedisi ile tüm hayatını hayvanların sağlığına ve refahına ayırmış bir hekim.

Özellikle yürüyemeyen, geçici ya da kalıcı ortopedik problemler yaşayan kedi ve köpekler için üretim yapan ve VetGürkan markası ile birçok cana umut olan Gürkan Bey bakın konuyu Kalbimdeki Patiler okuyucuları için nasıl özetledi.

Engelli hayvanlar için yürüteç vs. üretimine nasıl başladınız? Hayatların hayatını kolaylaştıran bu cihazların hikâyesinden bahsedelim biraz… 

Mesleki anlamda da hep takdir ettiğim ve takipçisi olduğum, veteriner hekim cerrahi ve akupunktur uzmanı abim Doç. Dr. Erol Güçlü Gülanber ile çalışırken hep bu tarz ortopedik ürünlere ihtiyaç duyduğumuz hastalar çok fazlaydı. Bu tarz ürünleri temin etmek o zamanlar için büyük bir zorluktu. Yurtdışından uygun ölçülerde ve uygun zamanlarda getirebilmek, ücretlerini hasta sahiplerinin karşılaması birer problemdi. Ben de bu ürünleri acaba ülkemizde nasıl üretebiliriz diye düşünmeye başladım.

İlk olarak 2012 yılında bir kedi yürüteci yaptım. Sonra bu yürüteci nasıl geliştirebilirim diye çalışmaya başladım. 2014 yılından beri de gittikçe artan bir şekilde yürüteç üretmeye ve tamamen bana ait tasarımı geliştirmeye çeşitli boyda hastalar için devam ettim. Bu arada araştırmalarım protez ve ortez yapımı konusunda da devam etti. Biraz da tesadüflerin rol oynamasıyla 2016 yılında Denge Ortopedi adlı insan protez – ortez yapım ve uygulama merkezinden teknik bilgi ve tecrübe yardımı alarak protez – ortez üretimi ile ilgili denemelere de başladım. Her geçen gün yeni bilgi ve teknolojileri öğrenmeye çalışarak hastalara daha yararlı olmak için elimden geleni yapıyorum. Şu an ürün çeşitliliğim içinde yumuşak ve sert ortezler, uzuv kayıpları için protezler ve hareket destekleyici cihaz ve tasmalar yer alıyor. Birçok farklı hastalık için veteriner hekimler ile konsültasyon yaparak hastaya özel çözüm gerektiren durumlarda yeni tasarım ve uygulamalar da yapmaktayız.

Üretilen cihazlar hayvanlara özel olarak mı tasarlanıyor? 

Öncelikle hastanın durumunu tedavisini sürdüren veteriner hekimi ile birlikte etraflıca değerlendiriyoruz. Böylece hastanın ihtiyacı olan ürünü tam olarak belirlemeye çalışıyoruz. Daha sonra tasarım süreci başlıyor. Burada dünya üzerindeki örnekleri, daha önceki hasta tecrübelerimi ve yeni fikirleri harmanlayarak tasarımı tamamlayıp üretimine geçiyoruz. Üretimin de ilk aşaması malzeme seçimi oluyor. Hayvanın türüne, ırkına, ürün özelliğine göre bu malzeme de belirlendikten sonra, sıra üretimi tamamlayıp hasta provalarının yapılmasına kalıyor. Bazen bu aşamada da bazı düzeltmelerin yapılması gerekebiliyor. Bu aşama da geçildikten sonra en zorlu aşama olan rehabilitasyon süreci başlıyor. Bu süreç hasta, hasta sahibi ve tedaviyi sürdüren veteriner hekimin uyum içinde olmasını, cihaza alışma için bir adaptasyon süresini, tedaviyi sürdürecek sabrı içeren gerçekten zorlu bir süreç.

Tasarım ve üretim konusunda mümkün olduğunca eğitimleri ve sertifika programlarını takip etmeye, bu konuda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. 3D tasarım programlarının kullanımı, 3D printer eğitimi, kompozit hammadde üretim yöntemleri gibi eğitimlere katıldım. İnsan protez kongreleri ve eğitimlerine katılmaya gayret ediyorum. Tüm bu alanlarda bir veteriner hekim olarak bulunmak oradaki diğer katılımcılar açısından ilginç, mesleğimizin tanıtımı açısından da çok yararlı oluyor.

Gülanber: Üretimlerimi arttırmak, geliştirmek ve yeni çeşitler eklemek sürekli araştırmasını yaptığım konular arasında
Bir cihaz siparişinin süreci nasıl ilerliyor? Hayvan sahiplerinin bu zaman diliminde dikkat etmesi gerekenler var mı?

Artık oturmuş standart tasarım üretimler için (Örn. Yürüteçler) sipariş süreci hastanın değerlendirilmesi ve ölçülerinin alınması ile başlıyor. Ölçüler elime geldikten sonra eğer daha önce ürettiğim bir cihaz ise arşivimden fotoğraflarını hasta sahibine ve veteriner hekime göndererek bu cihazdan üreteceğimi, bütçesini ve teslim süresini belirtiyorum. Gerekli onaylar gelince üretime başlayıp, bittiğinde ya kargoyla ya da elden teslimini gerçekleştiriyorum. Hasta sahiplerinin bu zaman diliminde dikkat etmesi gereken en önemli nokta hastanın durumu ve cihaz sonrası süreçle ilgili doğru bilgiler ile doğru bir beklenti içine girmeleri.

Örneğin ileri yaşlı bir hastanın, parapleji sonrası hareket kaybını azaltmak, kas erimesini biraz olsun azaltmak ve yatış yaralarının önüne geçmek için yapılan bir yürüteç ile koşmasını, oynamasını beklemek çok doğru bir yaklaşım değil. Aynı şekilde ampütasyon gibi bir operasyon sonrası yaşanan uzuv kaybında uygulanan protez ile hemen takar takmaz yürümeye, koşmaya başlayacağını düşünmek de çok doğru değil. Hastanın bu cihazlara alışmaları için uygun rehabilitasyon süreçlerinden geçmeleri ve doğru şartlandırılmaları gerekiyor ve ne yazık ki bazı hayvanlar da bu hiç gerçekleşmeyebiliyor.

Cihazların kullanımı mevcut hastalığın zorluklarının önüne geçiyor ama bir cihazla yaşamak hayvanların diğer yaşamsal faaliyetlerini etkiliyor mu?

Tabii ki. Bütün hayvanlar vücutlarında doğal olmayan hiçbir şeyi tutmak istemiyorlar. Alışana kadar buna tepki gösteriyorlar. Genel olarak tasarım ve üretim sırasında temel yaşamsal faaliyetlere önemli bir sorun teşkil etmeyecek uygulamalar yapmaya çalışıyoruz. Bu durum hastanın kondisyonu, hastalığı ile çok yakından ilgili o yüzden de çeşitlilik gösteriyor. Mümkün olduğunca hasta sahibini bilgilendirmeye, olası sorunlar ve çözümleri konusunda aydınlatmaya, cihazın kullanımı, bakımı, temizliği konularında eğitmeye çalışıyoruz. Bundan sonrası hasta sahibinin bunu ne derece uyguladığına kalıyor.

Ürünlerin hem bir hekim tarafından tasarlanması hem de hekim onayından geçmesi hayvanlar için büyük şans, bu konuda neler söylemek istersiniz?

Mezun olduğum günden bu yana yani 20 yıldır Klinisyen veteriner hekim olarak çalıştım. Bu bana hastaların ihtiyaçlarına klinik yönden bakabilmeyi ve tasarıma aktarabilmeyi sağlıyor. Ayrıca diğer hekimlerle iletişimde ortak bir dil kullanmamızı, birbirimizi anlamamızı kolaylaştırıyor.

Engelli hayvan sahiplerine söylemek istedikleriniz?

Mutlaka bir veteriner hekime danışıp hastalarının gereksinim duyduğu özel bakım koşullarını öğrensinler. Engelli hayvanların yaşam kalitesini arttırmak, uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamasını sağlamak sahibinin elinde bunu unutmamaları gerekiyor. Eğer bir cihaz kullanmaları gerekiyorsa bu cihaz ile ilgili mümkün olduğunca bilgi sahibi olmaları hastanın refahı açısından çok önemli.

Engelli sokak hayvanları için özel bir çalışmanız var mıdır?

Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Zaten bir cihaz kullanımı gerektiren bir engel söz konusu ise o hastanın artık sokakta yaşayabilmesi mümkün olmuyor. Eski hastaların yürüteçlerini onararak eğer sahip bulunursa bu hastalara hediye edeceğimi söylediğim kampanyalar yapmaya çalışıyorum. Gönüllü organizasyonlara mümkün olan en yüksek indirimleri uygulayıp, sosyal yardım projelerinde görev almaya çalışıyorum.

Hayvan sahipleri ürünlerinize nasıl ulaşabilir? 

Sosyal medya üzerinden çalışmalarımdan örnekler paylaşarak diğer veteriner hekimlerle iletişime geçmeye ve ortak çalışmalar içinde bulunmaya gayret ediyorum. Ürünlerimin çoğu hazır halde mevcut değil. Hastaya özel sipariş yöntemiyle üretilip uygulanıyor bu yüzden hasta sahibi veya veteriner hekimin bana ulaşması öncelikle gerekiyor. Kısa videolar ile bilgilendirme yapmak düşüncelerim arasında.

Gürkan Gülanber diyor ki!

Hayvanlarda protez – ortez uygulamaları tüm dünyada yeni ve hızla gelişmekte olan bir dal. Bu konuda henüz çok fazla literatür bilgisi, eğitim, standardizasyon mevcut değil. Bu yüzden konu ile ilgilenen hekimlerin bilgi alışverişine, ortak çalışmaya ve bir araya gelmelerine çok ihtiyaç var. Umarım bu gelişime daha çok katkı sunabilirim.

 

 

2007-2012 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde eğitim gören Yağmur Ağcaoğlu, Bobby ve Yosun adında iki köpek ve Bıdık adında kör kedi sahibidir. Mezun olduktan sonra hayvan sağlığı dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptıktan sonra Kalbimdeki Patiler sitesini kuran Ağcaoğlu, yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çekmektedir. Ayrıca çocuklar için hazırlanmış ilk Köpek Irkları-1 çocuk kitabını çıkarmıştır.