Ailenize yavru bir köpek dahil etme kararı aldınız ama onunla neler yapacağınızı bilmiyorsunuz. Yavru bir köpeğin bebekten farkı olmadığını anladığınız o anda paniğe kapılmanız çok normal. Eğer ilk defa bir köpek sahipleniyorsanız ya da uzun zamandır kalbinizi, evinizi bir pati ile paylaşmadıysanız endişelenmeniz de gayet normal. “Yavru köpek sahiplerine öneriler” başlığı altında hazırladığımız yazımız sizi biraz olsun rahatlatacak, yeter ki siz yeni bir bireye hazır olun!

Yeni köpek yeni düzen demek

Nasıl ki evinize bir bebek katıldığında tüm düzeniniz ona göre değişiyor, yavru köpek sahiplendiğinizde de durum pek farklı olmayacak. Minik dostunuz geldiği andan itibaren evinizi onun için hazırlamanız gerekecek. Yatacağı, besleneceği alan hatta tuvalet eğitimi olmadığı için tuvaletini yapacağı alanı önceden belirlemeniz işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.  Bir köpeğin sınırlarını öğrenmesi hem onu mutlu edecek, hem de evin bir bireyi olduğunu hissetmesini sağlayacaktır. Bunun dışına pet sahiplerinin dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. Kediler kadar olmasa da köpekler de evdeki bitkilere karşı meraklıdır. Özellikle toprak ve yapraklar canlarının sıkıldığı zamanlar için oldukça çekici durur. Bu yüzden hem çiçeklerinizin zarar görmemesi hem de bazı bitkilerin petler için toksik olabilme ihtimalini önlemek için bu konuya dikkat etmeniz gerekir. Belki çiçekleri köpeğinizin ulaşamayacağı yüksekliğe koymak ya da saksılarını bitkisel yöntemlerle korumak fayda sağlayabilir.

Yavru köpekler özellikle terlik kemirmeye bayılırlar, sandalye ayakları, yastıklar da onlara oldukça mutluluk verir. Eğer böyle bir durumla karşılaşmak istemiyorsanız ilk günden itibaren kemirme oyuncakları almaya özen gösterin!

Sosyalleştirin!

Kesinlikle dikkat etmeniz gereken bir konu! Sosyalleşmek… Köpekler (bazı spesifik ırklar hariç) oldukça sıcakkanlı hayvanlardır fakat bazen diğer köpekler onlar için hiçbir zaman arkadaş olamaz. Sadece köpekler değil, insanlar, eşyalar ve daha birçok şey köpeğiniz için zor kabul edilebilir olabilir. Bu yüzden 3-12 hafta aralığında köpeğinizin sosyalleşmesine zaman ayırın. İnsanlarla kaynaşsın, köpeklerle koklaşsın (dikkatli bir şekilde) yeni ortamlar keşfetsin. Bir köpeğin sosyalleşmesi demek, mutlu olması demek. Asosyal köpek mutsuz demek değildir ama sosyal bir köpek çok mutlu demektir. O yüzden köpeğinizin ev dışında ve sizin dışında bir çevre edinmesine yardım edin. 12 haftadan sonra bu sosyalleşme sizin için de onun için de oldukça zor olacaktır. Aman dikkat!

Düzenli egzersiz yaptırın

Ah keşke hepimizin hayatı bu kadar düzenli olabilse. Sabah kalk, yürüyüşe çık, kahvaltını yap sonra hazırlan işe git vs… Evet hem zaman hem de hayat kargaşası bu düzeni kurmamızı zaman zaman engelliyor ama köpekler de bebekler gibi düzenle mutlu oluyor! Kendimiz için zor olsa da köpeğimiz için bu düzeni kurabilirsek her şey çok daha kolay olacaktır. Köpekler özgürce koşmaya, etrafı koklamaya, havlamaya, atlamaya, zıplamaya programlanmış canlılar 🙂 Bu haklarını onlardan almak haksızlık olacaktır. Bebekliklerinden itibaren evde sadece oyuncaklar ile atmaya çalıştıkları enerjilerini özgürce koşarak, parklarda yuvarlanarak atmalarına yardımcı olun. Bir düzen oluşturun, sabah işe gitmeden önce ya da işten sonra her gün yarım saat bile olsa (köpeğinizin aşıları tamamlanıp sokağa çıkabileceği dönemde) koşmasına, yürümesine, oksijen almasına izin verin. Sokakta yorulan köpek evde daha huzurlu olacaktır. Her gün düzenli yürüyen, koşan ya da oynayan köpeğin çok daha sağlıklı olacağını da unutmayın!

Doğru besleyin

Bu konuyu diğer yazılarımızda daha derin işledik fakat yine altını çizerek belirtmek isteriz ki, köpeklerin yemesi gereken tek şey mamadır. Köpeğinizin önceliği onun için özenle seçtiğiniz kaliteli ve zengin içeriği olan kuru maması olmalıdır. Zamanla, veteriner hekiminizin de onayıyla köpeğinize onun için sağlıklı olan insan yiyeceklerinden de verebilirsiniz. Fakat unutmayın ki yavru ya da yetişkin, her köpeğin öncelikli beslenme programı kuru mamadan oluşmalıdır.

Onun bir köpek değil canlı olduğunu, duyguları olduğunu unutmadığınız zaman her şey mükemmel olacak!

Tuvalet eğitimini aksatmayın

Yavru köpek sahiplenen birçok kişi için asıl konu tuvalet eğitimi olur. Köpeğin her yere işeyecek olması, etrafta kakalar görülecek olması onları endişelendirir. Halbuki durum düşünüldüğü gibi değildir (bazı özel durumlar hariç) Köpekler oldukça zeki canlılardır, onlara anlatmak istediğinizi, öğretmek istediğinizi çabucak kavrarlar. Bu yüzden tuvalet eğitimi konusunda endişelerinizi bir kenara bırakın ve zaman-sabır ikilisi ile eğitime başlayın. Aşıları tamamlanmamış köpeğinizi sokağa tuvalet için çıkaramayacağınızdan dolayı eğitimi evde vermeniz gerekecek. Kimi zaman gazete kağıtlarının serildiği bir oda, kimi zaman köpek çiş pedlerinin yerleştirildiği sınırlı bir alan onu eğitmeniz için ilk adım olacaktır. Tuvalet eğitimi konusunda söylenecek şeyleri bir köpek eğitmeninden dinlemek daha verimli olacaktır fakat evde, tek başınıza deneyebileceğiniz bu yöntemleri de ihmal etmemelisiniz. Köpeğiniz zamanla kakasını ve çişini yaptığı yeri anlayacak, ona sunduğunuz alan dışında bir alana tuvaletini yapmayacaktır.

Tutarlı olun

Eğer köpeğiniz, neye kızdığınızı, neye izin verdiğinizi, ne zaman mama vereceğinizi, ne zaman tuvalete çıkaracağınızı bilirse işler çok daha kolaylaşır. Bir köpek daha önce de belirttiğimiz gibi, düzenli bir hayat ister. Bizler nasıl ki aynı saatte kalkıyor, aynı saatte yemek yiyorsak onlar da düzenli bir hayat ister. Unutmayın ki düzen demek mutluluk demektir…