Açıkçası bir veteriner hekim olarak kör bir kediyle yaşamın ne kadar zor olmadığını, sadece biraz dikkat istediğini söylerken yanılmışım. Kör bir kediyle yaşam gerçekten çok farklı bir duygu… Bir kere kör olduğunu asla anlayamıyorsunuz. Her defasında “resmen beni görüyor” diyor, teknik olarak göremediğini hatırlayınca kendinize geliyorsunuz.

Hangi konu olursa olsun, insanların deneyim kazandığı zaman, o işte çok daha başarılı olduklarına inanırım. Okuyarak öğrenmenin yanı sıra, yaşamış olmanın sizi her zaman bir adım öne getirdiğini savunurum. Kör bir kediyle aynı evi yaşamak da beni bu konuda bir adım öne getirdi açıkçası 🙂 Onunla tanışmadan önce, veteriner hekim olarak, hayvan sahiplerine kör bir kediyle yaşamın zor olmadığını, dikkat edilmesi gereken noktalar dışında her şeyin eskisi gibi olacağını ya da gören bir kedinin yaşamı ile hemen hemen aynı olacağını söylerdim. Şimdi ise, bu söylediklerimi bire bir yaşamış bir hayvan sahibi olarak size yazıyorum.

BıdıkSıcak bir yaz gününde tanıştık

Kedimizin adı Bıdık. Oturduğumuz sitedeki kedilerden biri. Her gün düzenli olarak beslemeye çalıştığımız, elimizden geldiğince sağlık durumlarına müdahale ettiğimiz kediciklerden biri. Onunla tanıştığımızda sıcak yaz günleri başlamıştı. Kedilerin suları, mamaları derken bir baktık ki sitenin en ağaçlık bölgesinde bir anne ve yavruları… Bıdık hariç diğer yavruların gözleri enfeksiyon kapmıştı. Bıdık’ın gözleri ise yandaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, tarifsiz bir hal almıştı… Diğer yavrular görebildikleri için kaçıyor ve mamayla bile yanımıza yaklaşmıyorlardı. Bıdık ise iki gözü de görmediği için kaçamamış ve bize yakalanmıştı. Bıdık ile bu sayede tanıştık. Diğer yavru kedileri kliniğe götürmeden damlalarla tedavi ettik ve hepsi şu an cin gibi görür hale geldi! 🙂

BıdıkBıdıkla tanıştıktan sonra henüz çok küçük olduğu için beslenmesi ve uyku düzenlerine çok dikkat ettik. Annesiz kalmış yavru bir kedinin bakımı, beslenmesi konusunda tüm teorik bilgilerimi Bıdık ile yaşadım. İlerleyen zamanlarda Bıdık’ın tedavisi boyunca gözlerini inanılmaz bir hale getiren saygıdeğer hocam Prof. Dr. Murat Şaroğlu’ndan kör bir kedinin sağlığı ve bakımı hakkında bilgiler paylaşacağız. Fakat ben bu yazımda size Bıdık üzerinden kör bir kediyle yaşamın sırlarına değineceğim. Çünkü insanlar izin vermediği sürece hiçbir engelin engel olmadığını düşünüyorum. Duymayan, görmeyen bir kediniz dahi olsa onunla yaşam inanın yaşayabileceğinizin en güzeli… Yeter ki birkaç noktaya dikkat edin ve ona verdiğiniz sevginin bu durumu atlatmasındaki en güzel ilaç olduğunu unutmayın!

Dikkat dikkat dikkat!

Kör bir kediye sahip olmanın hayatınızı karanlıklara boğulmak demek olmadığını, her günü yeni bir serüvenle daha keyifli geçireceğiniz anlamına geldiğini zamanla göreceksiniz. Ben henüz 5 aylık süreçte, kör kedilerin inanılmaz zeki olduklarını fark ettim. Normal bir kedi gibi değiller! İnanılmaz akıllı ve atikler. Mesela Bıdık aşırı oyuncu. Saklambaç oynamaya bayılıyor. Neredeymiş Bıdık? dediğiniz an “Cee ee” yaparak üstünüze atlıyor. Tabii sizin onu gördüğünüzü belli etmemeniz oyunun en önemli kuralı!

Kör bir kediyle yaşamın en güzel yanı sanırım gözlerinin gördüğüne sizi her defasında inandırması… Bıdık benimle göz teması kurmaktan çok mutlu oluyor. Her sabah uyandığında kucağıma gelip patileriyle çenemi seviyor. Tabii 5 aylık kısa bir sürede tüm evi ezberlemesi, nerede ne var, hangi odalar yasaklı odalar bildiği için böyle bir lüksü var! Mutfak hariç her yere girip çıkabilir, yataklarda uyuyabilir. Yeter ki kendisine zarar verebileceği mutfak kapısına bir pati atmasın! Bildiğiniz gibi kediler görme yetilerini kaybettikten sonra duvarlara, eşyalara çarpabilir ve önceden atletik vücuduyla bir kerede atlayıp tutunduğu engelleri ıskalayabilirler. Bu davranışların hepsi çok normal. Sonuçta kediniz onu sahiplendiğinizden beri de olsa, daha sonradan da olsa görmüyor ve bazı şeyleri kestiremiyor. Yükseklikleri, yakınlıkları, uzaklıkları… Bu yüzden onu korkutmadan evdeki eşyalara ve yeni düzene alıştırmalısınız.

Dağınıklık pek iyi değildir

Kedilerin, özellikle kör kedilerin etraftaki zararlı eşyaları ayırt etmeleri mümkün değildir. Nasıl ki gözleri gören kedi ve köpeklerimizi korumak için iğne, iplik, yutabileceği maddeler, su sanıp içeceği sıvılar, döküp kendine zarar verebileceği eşyaları kaldırıyorsak kör bir kediyle yaşamın en dikkat edilmesi gereken noktası yine bunlardır. Ortalığı tehlikelerden toparlamaktır. Unutmayın ki hiç büyümeyen afacan kediniz gözleri görmese de oldukça yaramaz olabilir! Bu yüzden siz siz olun ve evinizi her zaman toplu bırakarak önlem alın. Böylece kediniz göremediği eşyalara takılmayacak olmanın verdiği güvenle; düşme, takılma korkusu olmadan etrafta rahatça dolaşabilecek. Ayrıca; keskin köşeler, nesneler ve bunun gibi araçlar, kediniz için tehlike oluşturabilir. Bu tip nesneleri de saklamak ve koruma altına almak kediniz için daha sağlıklı olacaktır.

Görme duyusu azalan kedilerin, güneşli günlerde veya gece karanlığında daha ürkek olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır.

Doğru oyuncaklar tercih edin 

Oyuncaklar siz yokken kedinizin zamanının eğlenceli geçmesini sağlayacak en doğru tercihlerdir. Fakat bu konuda mutlaka kör kediler için daha sağlıklı olan oyuncaklara yönelin. Bizim Bıdık tenis topu büyüklüğündeki plastik toplara bayılıyor. Onun parkede dönerken çıkardığı ses, topu takip etmesini kolaylaştırıyor. Küçük zilli ipli oyuncağını ise, ses çıkarmasına rağmen pek sevmedi. Biz de havası hafif kaçmış plastik topları tercih etmek zorunda kaldık. Kedinizin oynarken yutamayacağı, zarar görmeyeceği oyuncaklar seçerseniz sizin de gözünüz arkada kalmaz.

Oyuncaklar kadar oynadığınız oyunlar da değerli, unutmayın. Biz Bıdıkla her gün düzenli olarak oyunlar oynuyoruz. Belki onun için çok kısa ama 30 dakika bile olsa, enerjisiniz bir de bizimle atmasını sağlamaya çalışıyoruz. Saklambaç, yakalamaç aklınıza ne gelirse. Bıdık’ın en sevdiği oyun ise benim kollarımı patileriyle yakalamak ve bırakmamak! Tırmalamaya çalışır, yalamaya çalışır yine de bırakmaz. 🙂 Ne oynarsak oynayalım en dikkat ettiğim nokta onunla konuşmak. Beni göremediği için sesimi duymak onun için çok önemli. Duyduğu seslerle hayatını devam ettiren bir canlıdan bahsediyoruz sonuçta. Salondayken “Bıdık gel kızım” derim odasından çıkar koşa koşa yanıma gelir. Bazen şıplattığım bir parmakla bazen seslenişimle yanımda biter. O yüzden kör bir kediyle yaşamın dikkat edilmesi gereken noktalarından biri de iletişimde kalmaktır!

Son olarak…

Hepimizin bildiği gibi kediler, balkonları, cam kenarlarını çok severler. Onu tehlike arz eden bu bölgelerden mümkün oldukça uzak tutmaya çalışın. Kapıların ve pencerelerin kapalı olduğundan emin olun. Sadece kör olduğu için değil, kedi olduğu için hayvan sahiplerinin alması gereken önlemler aslında bunlar. Veteriner kontrollerini aksatmamak, normal dışı belirtileri es geçmemek, doğru ve kaliteli mamalarla beslemek, kumu düzenli değiştirmek, evin belli noktalarına su kapları yerleştirmek ve kör kedinizi mama ve su kaplarına vurarak yanına çağırıp alıştırmak gibi gibi. Bazı şeyleri söylemek, anlatmak hekim olarak işleri birazcık kolaylaştırıyor evet ama engelli bir hayvan ile yaşayan hayvan sahibi olarak anlattıklarımın diğer kör kedi sahipleri ile aramızda farklı bir bağ oluşturacağına inanıyorum.  Engelleri aşmak istedikten sonra, aramızda hiç sorun kalmayacağını düşünüyorum. Yeter ki siz isteyin…

Bıdık’ın videolarına Kalbimdeki Patiler Youtube kanalından ve Instagram hesabından ulaşabilirsiniz.

https://youtu.be/J_sXlYDCAeE

 

PS: Bıdık şu anda Veteriner Göz Merkezi’nde tedavi oluyor. 5 aydır bizden desteklerini esirgemeyen ve Bıdık için her defasında elinden gelenin fazlasını yapan Prof. Dr. Murat Şaroğlu’na ve Vet. Hekim Dilara Berköz’e teşekkür ederiz. Tedavimiz bittiğinde Bıdık’ı bir de Murat hocamızdan dinleyeceğiz… Takipte kalmanız dileğiyle!

 

 

 

 

 

2007-2012 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde eğitim gören Yağmur Ağcaoğlu, Bobby ve Yosun adında iki köpek ve Bıdık adında kör kedi sahibidir. Mezun olduktan sonra hayvan sağlığı dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptıktan sonra Kalbimdeki Patiler sitesini kuran Ağcaoğlu, yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çekmektedir. Ayrıca çocuklar için hazırlanmış ilk Köpek Irkları-1 çocuk kitabını çıkarmıştır.