Bundan beş sene önce, bilgi, tecrübe ve ileri teknoloji birikimini aynı çatı altında toplamak ve bu birikimi hayvanların göz sağlığına yansıtabilmek amacıyla kapılarını açan bir yer; Veteriner Göz Merkezi.
Yaklaşık 20 yıldır hayvanların göz sağlığı üzerine uzmanlaşan sevgili hocam Prof. Dr. Murat Şaroğlu ile Veteriner Göz Merkezi hakkında biraz sohbet ettik. Kendisini tanımayan yoktur eminim ama henüz kedisinde ya da köpeğinde, ya da hayatını paylaştığı diğer evcil hayvanlarında göz problemi yaşamayan hayvan sahiplerini bilgilendirmek adına gözün, göz sağlığının önemini ve Veteriner Göz Merkezi’nin hizmetlerini konuştuk.
“Göz sadece görüş için değildir. Göz, ciddi ağrı çekebilen, kanayabilen bir organdır. Bazı sistemik ve metabolik hastalıkların erken tanısı için yol göstericidir.” diyen Prof. Dr. Murat Şaroğlu bakın neler anlatıyor:
Özellikle göz gibi hassas organları ağrıdığı zaman hayvanların hayat konforu ciddi anlamda azalıyor. Ya da enfeksiyonlar ilerleyerek hayatı tehdit eden hastalıklara neden olabiliyor.
Göz sağlığı, görüş sağlığı demektir. Göz birçok hastalığın erken teşhis edilmesinde, evcil hayvanların daha uzun ve kaliteli yaşamasında önemli bir organdır aslında. Düzenli muayenesi ile mevcut bazı hastalıkların ilerleyişi hakkında da sinyal veren bir organdır. Göz çok özeldir. Biz de bu yüzden, sadece göz hastalıklarını iyileştirebilmek, göz sağlığını koruyabilmek, hayvanların karanlık dünyasına ışık olabilmek adına “Veteriner Göz Merkezi”nde hizmet veriyoruz. Veteriner Hekim Dilara Berköz ile Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi olmak üzere haftanın dört günü, randevulu bir sistem ile çalışıyoruz. Gözü, göz sağlığını korumak için hayvan sahipleriyle ekip çalışması halinde emek harcıyoruz diyebilirim. Çünkü bizler kadar hayvan sahipleri de bu süreçte önemli görevler üstleniyor. Hasta sahipleri arasında artık göz hastalıklarına karşı artan bir bilinç var. Önceden bu kadar hassasiyet yoktu fakat şimdi gerek randevular gerek ilaç kullanımı olsun, her konuda kendilerini geliştiren ve bilinçlendiren hayvan sahipleri var. Onlar sayesinde tüylü dostlarımızın ışıklarını karartmıyor; görerek, ağrısız, kaliteli yaşamalarına daha çok yardımcı olabiliyoruz.
Empati yapan hayvan sahipleri çoğaldı
Aslına bakarsanız, bir canlıyla dost hayatı yaşayan insanlar çok daha duyarlı olmaya başladı. Empati yaparak, onların ne gibi acılar çekebileceklerini ya da neler yaşabileceklerini anlamayan çalışan hayvan sahipleri çoğaldı. Aynı hastalığı yaşamış hayvan sahipleri ise petlerine daha farklı yaklaşmaya başladı. Örneğin; evcil hayvanının göz tansiyonu olduğunu öğrendikten sonra hayvanına daha çok sarılan hasta sahiplerimiz var. Kendisinde de göz tansiyonu olduğu için göz içi basıncı arttığında ne kadar çok ağrı hissedeceğini bildiği için tedavisini çok daha ciddiyetle, onu anlayarak, empati yaparak devam ettirdiler. Belki böyle bir durumu yaşamasalardı, hayvanlarını derinden anlayamayabilirlerdi. O yüzden empati yapmak ve gerek damlaların, gerek kontrollerin gerekse tedavilerin aksatılmamasının ne kadar önemli olduğunu anlamak, anlatmak gerekir.
Unutmayın ki; delinmiş göz bitmiş bir göz değildir. Arkanızı çevirmeyin. Asla vazgeçmeyin. Biz hastalarımızdan asla vazgeçmiyoruz. Siz de ne olursa olsun, vazgeçmeyin.
