Konservatuar okurken sokakta bulduğu patisi kırık kedi yavrusunu iyileştirene kadar derslerden kaçan, gecesini gündüzüne katan gerçek bir hayvansever: Berrak Kuş. Sokak hayvanlarını besleyerek büyüyen, henüz iki yaşındaki çocuğunu da bu farkındalık ile büyütmeye çalışan harika bir insan! Merhamet duygusunu kaybetmemiş, yardımseverliğinden ödün vermemiş bir oyuncu olan ve yaptığı seslendirmelerle karakterlere hayat veren Kuş, bakın kedisini ve sokak hayvanlarına olan düşüncelerini nasıl özetliyor…
Doğayı, hayvanları çok seviyorum
Hayvan sevgim çocukluğumdan geliyor. Ailecek sokak hayvanlarını beslerdik. Bizim için sokakta yaşayan her kedi, her köpek değerliydi, yardıma muhtaçtı. Onları beslemek, yaşamalarına yardım etmek bizim için bir görevdi. Ki hala öyle. Oturduğumuz bölge oldukça hayvansever. Sitemizde bakım evi var, sokak köpeklerimiz, kedilerimiz var. Bahçelerimiz kedilerle dolu. Her biri de oldukça bakımlı ve sağlıklı. Zaman zaman kaybettiklerimiz olsa da onların yaşamı için elimizden geleni yapıyoruz. Anlayacağınız bütün hayvanlara karşı büyük bir sevgi besliyorum. Kedi, köpek, kuş diye ayırmam mümkün değil…
Fırfır benim ilk çocuğum!
Küçüklüğümden beri hayvanlarla iç içe büyüdüm fakat Fırfır ilk uzun birlikteliğim diyebiliriz. Sahiplendiğimde kapıları kaparım, bazı bölgelere giremez derken şimdi aynı yatakta uyuyorum. Onunla uyanmanın huzurunu anlatamam. O kadar değerli ki, onsuz bir hayat düşünemiyorum bile! Herkesin kedisi çok özeldir eminim; Fırfır da öyle. Kendine has bir karakteri var. En belirgin özelliği insanlara pek yanaşmaması. İstediği zaman kendisini sevdirmesi ve kafa kısmında aşağısına el sürdürmemesi. Fakat buna rağmen çok farklı bir iletişimi var. Sizi ne kadar sevdiğini anlıyorsunuz. Yıllar geçti, Fırfır yaşlandı ama oyunculuğundan hiçbir şey kaybetmedi. Hala yaramaz, hala afacan.
Hayvan sevmeyen insan sevemez!
Fırfır’ın oğlumla ilişkisi tam olarak oluşması ama oğlumuza ilk öğrettiğim şeylerden bir tanesi hayvanlara asla kötü davranılmaması gerektiği… Bir köpeğin kulaklarının çekilmeyeceği, kedinin tüylerinin yolunmayacağı gibi basit ama hayvanların canını acıtan davranışların yapılmaması gerektiği. Benim için Fırfır büyümeyen bir çocuk. Onun oğlum tarafından canının acıtılmasını istemem, Fırfır’ın da onun canını acıtmasını istemediğim gibi…
Bu yüzden özellikle kedi ve köpekle büyüyen çocuklara hayvanlara kötü davranılmaması gerektiğinin vurgulanması gerektiğini düşünüyorum. Bazı çocuklar hayvan kavramını canlı olarak göremediği için hayvanlara kötü davranıyor. Oraya çekiştiriyor, buraya sürüklüyor ve hayvanlara eziyet ediyor. Bunu bile bile yapan çocuklardan bahsediyorum. Ailelerin bu tür yaklaşımlara son vermesi gerekiyor. Çocukları hayvanlarla büyütürken hayvan sevgisini aşılamak gerektiğini düşünüyorum.
Berrak Kuş diyor ki!
Şu anda Ay Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği “Bu Şehir Arkandan Gelecek” dizisinde oynuyorum. Evde olamadığım zamanlarda eşim, eğer de o çalışıyorsa evdeki bakıcımız kedimizle ilgileniyor. Kediler evde kalmaktan oldukça keyif alsalar da, elimizden geldiğince yanında birilerinin olmasına dikkat ediyoruz. Hayvanlar bizim çocuklarımız, keşke herkes sokak hayvanları başta olmak üzere hayvanlar için yapılan projelere, böyle oluşumlara daha çok destek verse, daha çok bilinçlense… Bizler elimizden gelenin hep daha fazlasını yapmaya çalıştıkça hayat onlar için daha güzel olacak. Sizleri can’ı gönülden kutluyorum. Hayvanlar için yapabileceğim bir şey olursa seve seve yardımcı olmak isterim.
Fotoğraflar: Navit Seyddashti
