Çocukluğundan beri hayvanlarla iç içe olan Okan Yiğit ile kedisi hakkında keyifli bir röportaj yaptık. Genç oyuncu kedisi Şans ile tanışma hikayesini Kalbimdeki Patiler okuyucuları için anlattı:
Öncelikle kedinizle nasıl tanıştığınızla başlayalım…
Hayvanların satın alınmasına oldum olası karşıyım. Çocukluğumdan beri hayvanlarla iç içeyim. Uzun zamandır da kedi sahiplenmek istiyordum. Yakın bir arkadaşım kedilerinden birini sahiplendirmek istediğini söyleyince Şans ile tanışmış oldum. O günden beri yan yanayız.
Bize Şans’tan bahseder misiniz? Karakterinden, neleri sever neleri sevmez?
Şans, başının okşanmasını, sallanmayı ve onunla konuşulmasını çok seviyor ve tabii bir de mama verilmesini 🙂 İlk başlarda korkak bir kediydi, öyle hemen herkese kolay alışamıyor. Kalabalığı, ani yapılan hareketleri pek sevmiyor ve rahat hissetmiyor. İlk karşılaştığımızda benden de kaçıyordu. Beraber geçen 5 ayımızda bana alışmasını, onu her gün göğsüme yatırıp, severek sağladım. Şimdi yanımdan ayrılmıyor 🙂 Hayvan dostlarımıza verebileceğimiz en güzel ve değerli şey sadece sevgi…
Kedi sahibi olmanın güzelliklerinden ve zorlukları diye sorsak neler söylersiniz?
Şans, hayatıma girdikten sonra bir çocuğun sorumluluğunu aldığımı hissettim, hiç büyümeyen bir çocuk. 🙂 Her daim bana enerji veriyor, eve geldiğimde yorgun da olsam beni sakinleştiriyor. Geceleri kendini sevdirmek için beni uyandırdığı da oluyor. Normal şartlarda uykumun bölünmesinden hiç hoşlanmam ama bu durum tam tersi iyi geliyor. Geçen gün, ilk defa tırnağını kestim. O anda canını acıtma ihtimali bile canımı acıttı. Öyle güzeller ki, konuşamıyorlar ama hissedebiliyorlar. İnsanlardan daha çok anlıyorlar.
Peki, insanların hayvanlara bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu gerçekten zor bir soru… Aklıma geldikçe sinirlendiğim ve bu dünyadan nefret ettiğim olaylar var…
Günümüzde veteriner hizmetleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Ben tüm dünyada veteriner hekimlerin ücretsiz olmasını isterdim. Hayvanlar üzerinden hiçbir şekilde para kazanılması taraftarı değilim.
Okan Yiğit diyor ki!
Eğer bir hayvan sahiplenecekseniz lütfen bunu bir heves uğruna yapmayın. Sahiplenmek kolay. Bakmak, büyütmek, ona gerçekten sevgi vermek zor olan. Hayvanlar eşya değildir, gerçekten bakabilecekseniz ve sorumluğunu üstlenebilecekseniz sahiplenin.
