Özellikle pet sektörüne adım atan ve hayvan sevgisini işiyle birleştiren bayanların başarı hikayeleri her zaman dikkat çekmiştir. Gerek ticaret konusundaki hassaslığı, gerek ürün kalitesindeki seçiciliği ile petleri mutlu eden ürünler sunan Bike Demir gibi. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun olan ve eğitimini yurt dışında tamamlayan Demir internet üzerinden oluşturduğu pet mağazası Petit Star ile hızla büyümeye ve dikkat çekmeye devam ediyor.
Petit Star hikayesiyle başlayalım… Nasıl çıktınız bu yolculuğa?
Petit Star hikayesi ilk köpeğim Shiny’le başladı. Yorkshire Terrier Bilgi Rehberi yazarı teyzem Selmin Akdağ ile aynı evde yaşıyorduk ve Shiny annemin ikimize sürpriziydi. Onu süslemeye bayılıyordum. Shiny’nin kıyafet koleksiyonunu genişletmek istedikçe, burada imkanların ne kadar çeşitsiz olduğunu farketmeye başladım; ürünleri yurtdışından getiriyor, getirtiyor ya da burada diktirmeye çalışıyordum ve bu çok maliyeti olan bir durum haline dönüyordu. Bunun yanında da düzenli bir iş hayatım vardı, oğlumdan ayrı kalmak istemiyordum. Tekstile, giyime meraklıyım ve zevkli olduğumu da düşünüyorum. Bu alanda ilerlemek için merakım da vardı, ancak her şeyi bir kenara bırakıp sevdiğiniz şeyi yapmak biraz cesaret istiyor. Üniversiteye başladığımdan beri hep hedefim kariyerdi, okurken çalışmaya başlamıştım zaten.
Hayatımın her döneminde hedef koymayı seven ve gerçekleştirerek kendini tamamlamaya çalışan bir yapım var. Sonrasında ‘benim böyle bir isteğim de var’ diye ailemle paylaştığımda teyzemin de senelerinin birikimiyle, memnuniyeti %100 olduğundan emin olduğu ürünlere yönlendirmesiyle Petit Star ortaya çıkmaya başlamıştı zaten. Yazdığı kitap sayesinde en azından bir ırkı, ihtiyaçlarını avcumun içi gibi biliyordum. Doğrusunu söylemek gerekirse kısa sürede Petit Star’ın gördüğü ilgi beklediğimden fazlaydı. Şu anda home office şeklinde çalışıyorum, bir de depomuz mevcut. Her detayıyla bizzat ilgilenmeyi seviyorum ve Petit Star müşterisi olarak tanıştığım çoğu kişiyle çok iyi arkadaşız. Zamanla görüşmeye, miniklerimizle beraber, bir arada zaman geçirmeye başladık. İlerisi için planlarım var tabi ki, ama başta ürün yelpazesini yine %100 müşteri memnuniyeti yönünde genişletmek istiyorum, sonrasında da belki pek çok kişinin minikleriyle gelebileceği çok daha kapsamlı bir butik açabilirim.
Peki ya ürün seçimleri?
Ürün seçerken öncelikle kendi miniklerime kullanmadığım hiçbir ürünü satış için sunmadığımı söylemeliyim. Satışa sunduğum tüm ürünlerden önce birer tane Luna ve Siza deniyor. Onların içinde rahatsız hissettikleri ürünleri ya da örneğin sık yıkamada deforme olan ürünleri direkt eliyorum 🙂 Can yoldaşlarımız için kullanacağımız ürünlerin güzel görünmesi kadar olabildiğince uzun ömürlü, makinede yıkanabilir olması gibi kıstaslar bizim ilk önem verdiğimiz konular arasında. Ayrıca bu sayede bir müşterimiz beni arayıp ürün hakkında bir durumdan bahsettiğinde fikirlerimi söyleyebiliyorum, rahatca öneride bulunabiliyorum.
Müşteri memnuniyeti önceliğimiz…
Her keseye uygun ürün bulundurmak ve hepsinin belirli bir kalite standardının üstünde olması farkımız aslında. Yazın yazlık, kışın kışlık ürünlere ağırlık veriyorum. Örneğin; kışın bir gri mont olsun hem dişi hem erkeğe uygun olsun, sıcak tutsun yeterlidir diye düşünmüyorum. Kapşonlusu olsun, yağmurluk olsun, pembesi olsun, yeşili olsun istiyorum. Açıkcası kendi miniklerim için ne istiyorsam Petit Star’da gerçekleşiyor. Beden belirlenmesinden, hangi ırka ne kullanmalı, nelere dikkat etmeli’ye kadar bizzat yardımcı oluyorum. Bazen ‘bunu almayın olmaz” dediğimde şaşırıyorlar. Petit Star’da satış, yapmış olmak için yapılmıyor. Butik gibi çalışıyoruz pet shop geleneğinden hayli uzağız ve empatimizin yüksek olduğunu düşünüyorum. Petit Star vitrininde satışa sunduğu ürünü sadece para gözetmeden uygunluğu açısından da arkasında durabilen bir kurumsal firma.
Ürünlerimi farklı kılan şey ise; kalitesiz ürüne yer vermemem. Çok uygun fiyata aldığınız ufak bir şey bile özel seçiliyor. Kar amacı güderek ucuza mal edip pahalıya satma gibi bir amaç asla gütmedim ve hayata bakış açımla bu imkansız. İşimi severek ve keyif aldığım için yapıyorum, zevkli ürünler getirmeye çalışıyorum, süsü, kaliteyi seviyorum. Firmalar promosyon verecek diye onlarla çalışmıyor ya da önermiyorum, kendi kalite standardıma göre neyi beğenirsem ve önerebileceksem o ürünü satışa koyuyorum. Farklı kılan şeylerden biri de şu ki; alışveriş yaparken karşınızda sizi ve bütün bunları anlayan bir muhattap bulabiliyorsunuz.
Pet modasına ayak uydurmalı, her ürünü kullanmamalı
Pet sektörü aslında biraz göreceli. Ben iki minik kızım olduğundan bu bakıştan aslında uzak değilim, güzel bulduğunuz ürünler yüksek fiyatlı ve kötü kalitede olabiliyor. Ben de zamanında bu durumdan müzdarip olduğum için Petit Star’da kaliteli ürünleri düşük fiyata sunma amacını taşıyorum. İlk alışverişlerinde bu yüzden çoğu kişi ‘acaba!’ tereddütünü taşıyor. Kendimiz için nasıl kaliteli ürünlerde çeşitlilik ve uygun fiyat arıyorsak genel olarak pet sahipleri de aynı şeyi istiyor. Miniklerini kendi çocuklarından ayırmıyorlar, zarar verecek, alerji yapacak, iki günde ellerinde kalacak ürünleri istemiyorlar. Bunu bir sektör olarak gören insanlar değil ‘kız çocuğu, erkek çocuğu’ şeklinde görebilen insanlarla muhattap olmak büyük mutluluk.
Pet modası bence petinizin ihtiyacını karşılayan bir ürünün sizin de gözünüze hitap etme durumu. Üşüyen tüysüz bir miniğe, dişiyse pembe, süslüyseniz kürklü ya da taşlı bir ürün bulabilmek yani. Bir de pet modasını popüler, öne çıkan ürünler olarak da değerlendirirsek örneğin bu aralar kanguru modası var, herkes köpeğini; bacakları deliklerden çıkan askılarda göğüslerinde taşıyor, oysa ki o üründe hayvan direkt bel kemiğinin üstünde oturuyor ve bu çok zararlı. Pet modası da bizim modamız gibi biraz, moda olan her şey kullanılmamalı 🙂 Doğru ırka doğru ürün kullanılmalı ve bu bizim gözümüze de hitap edebilmeli.
Bire bir ilgilenmek ayrıcalığımız
Online satışımız olduğu için özellikle pet kıyafetlerinde dikkat etmek gerekiyor. Doğru ölçü alıp sonrasında beden uyumsuzluğu yaşamamak önemli. Her ürünün kalıbına göre ölçüleri de farklılık gösteriyor. Ben özellikle bu konuda, alışveriş yapılmaya karar verilmesinden itibaren beden seçimi, hangi ürünün hangi cinse gideceği konusunda yardımcı oluyorum. Örneğin çok tüylü bir miniğe kürk mont istediklerinde uyarıyorum, tüysüz bir miniğe sıcak tutması amacıyla ince bir şey alındıysa arayıp teyit ediyorum, aslında her şeyle kendim ilgilenmeye çalışıyorum ve genelde öyle de oluyor. Bire bir muhattap olduğunumda hediye yollamak da çok keyifli oluyor. Mesela pet sahibi kemirme huyundan yakınıyor, hediye olarak sütlü kemikler yolluyorum. Sattığım her ürünü kullanıyorum, boş vakitlerimde küçük ve orta ırka kadar bütün cinsleri, ihtiyaçlarını, tüy kalitelerini araştırıyorum, soru sorulduğunda cevap verebilmek çok önemli benim için. Zaman içerisinde özelden ‘köpeğimin şu huyu gelişti ne yapmalıyım?’ gibi sorular bile gelmeye başladı.
Bike Demir diyor ki;
Sosyal sorumluluk projeleri bizim için çok önemli. Aktif ama gizli bir Instagram kullanıcısıyım. Hayvanlara gerçekten gönül vermiş, onları her şeyden korumaya çalışan kişilerle temas halindeyim. Yardımlarımı bu insanlar vesilesiyle sağlıyorum. Firmaların sokak hayvanlarına yararına bir şey yapması çok güzel ancak bunu reklam amaçlı kullanmalarına sıcak bakamıyorum. Hiç kimsenin ‘gelirinin şu kadarı sokak canlarına’ bağışlayacak merhametine sığınarak Petit Star’dan alışveriş yapmasını düşünmedim. İyilik yapar gibi görünmek yerine iyilik yapmayı tercih edenlerdenim. Ama bunun reklamını yapmıyorum. Kısaca ihtiyacı olan her cana yardım etmek, edebilmek insanı insan yapan unsurdur diye düşünüyorum.
