Tek bir fotoğrafa bakıp o anı tekrar yaşamak, zaman yolculuğunda hüzünlenmek, o günlerdeki gibi tekrar heyecanlanmak… Bir fotoğrafın insanlara neler hatırlattığını anlatmak kelimelerle mümkün olmayabilir. İnsan 3-5 sene öncesinin fotoğraflarına bakarken bile ne duygulara kapılıp gidiyor. Yaşanılan özel anları ölümsüzleştirmek, en değerli hatıralar bırakmak bu yüzden fotoğraflarla daha bir anlamlı oluyor. Yani ben ona inanıyorum. Fotoğrafların, insanların birbirine bıraktığını en güzel miras olduğuna inanıyorum. Yıllar sonra fotoğraflarda kaybolmanın insana başka duygular kattığını düşünüyorum. Bu yüzden fotoğrafçılığı meslek edinmiş herkesin emeğine saygı duyuyorum. Onlardan biri de Doyuran Kareler…

Sosyal sorumluluk adı altında iyilik

Bildiğiniz gibi sokaktaki, barınaklardaki, ormanlardaki canlar her gün yaşam savaşı içerisinde. Kimisi açlıkla, kimisi hastalıkla yorgun düşmüş halde. Gönüllü hayvanseverlerin düzenli olarak onları beslemesi, tedavilerine destek olması bile bazen yeterli gelmiyor. Konunun ne kadar ciddi olduğunu herkes bildiği için, mevcut durumun ciddiyetini anlayan ve mesleğini sosyal sorumluluk haline getiren harika bir ekipten bahsetmek istiyorum… Doyuran Kareler! Savaş Çıkrak’ın Nisan 2015’te Oyuncu İdil Fırat ve Cahan Azer’le birlikte hayata geçirdiği bir sosyal sorumluluk projesi. Sosyal sorumluluk projesi diyorum çünkü projenin ücreti sokak hayvanlarının karnını doyuruyor. En güzel, en özel anlarını ölümsüzleştirmek isteyenler, fotoğraf çekimleri için sokak hayvanlarına mama alıyor ve hayvanların karnını doyuruyor!

Savaş Çıkrak: En büyük hedefimiz sokak hayvanları için kalıcı bir proje olmak

Mamalar doğrudan hayvanlara gidiyor

“Hayatta sahip olduğum tüm kavramlar bir yana öncelikle hayvanseverim. Bu kavram ve duygu hayatımın önceliği diyebilirim. Mesleğim TV yönetmenliği ve aynı zamanda profesyonel fotoğrafçılık. 25 yıla yakın bir zamandır televizyon sektöründe program yönetmenliği yapıyorum. Yönetmenlikle birlikte fotoğrafçılık çalışmalarını yürütüyorum. Sokak fotoğrafçılığına yakın olduğum söylenemez, çalışmalarımı yoğunlaştırdığım alan porter fotoğrafçılığı. Gerek insan, gerek hayvan olsun porte fotoğrafçılığı çok başka bir dünya benim için. O an ki duyguyu sonsuza kadar dondurduğunuz bir an…” diyen sevgili Savaş Çıkrak; Doyuran Kareler’in mama bağış kısmını detaylıca anlatıyor:

Proje çok basit işliyor aslında. Fotoğraf çekimlerini yapacağımız kişi veya kurumlar sokak hayvanları için mama alıyor ve biz de fotoğraf çekimlerini gerçekleştiriyoruz. Fotoğraf çekimlerini ben ve yardımcım Cahan yapıyoruz. Projeyi ilk hayata geçirdiğimiz andan itibaren gerçekten çok ilgi gördü. Özellikle evlenecek hayvansever çiftler düğün fotoğraflarıyla sokak hayvanlarını doyurma fikrini çok sevdi. Bağış kısmı doğrudan mama gönderimi olarak gerçekleşiyor. Mamaları bize değil, doğrudan bizim onları yönlendirdiğimiz ihtiyaç noktalarına gönderiyorlar. Mamalar ulaştıktıktan ve hayvanlara dağıtıldıktan sonra bize ulaşan tüm görüntüleri de sosyla medyamızda paylaşıyoruz.

Peki ya mama karşılığı fotoğrafçılık dersi?

Doyuran Kareler olarak en önemli eksiğimiz profesyonel fotoğrafçı desteği. Özellikle yaz aylarında düğün fotoğraf çekimlerine ilişkin çok fazla talep alıyoruz. Ancak çok küçük bir bölümünü karşılayabiliyoruz. Doyuran Kareler fotoğraf kurslarında sokak hayvanlarına mama göndermenin yanı sıra en büyük amacımız gönüllü profesyonel fotoğrafçılar yetiştirmek. İstanbul, Ankara ve İzmir’de başlattığımız fotoğraf kurslarıyla gerçekten iyi fotoğrafçılar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Hem kursumuza katılanlar için, hem kendimiz için. Doyuran Kareler fotoğraf çekimlerinde olduğu gibi hayvanseverlerin yine yoğun bir ilgisi var. İstanbul’da Akasya ve Akmerkez’in, Ankara’da Fransız Kültür Merkezi’nin mekan sponsoru olduğu kurslarımıza ve 15 Aralık’ta başlıyoruz.

Savaş ÇıkrakSavaş Çıkrak diyor ki;

Sokak hayvanları yaşadığımız kentlerin bir parçası ve öyle de kalmalı. Barınaklar gibi gözden uzak tutsak edildikleri alanlara tıkılmasına şiddetle karşıyım. Bırakalım bizimle aramızda yaşasınlar. En öncelikli konumuz; düzenli kısırlaştırma ve artan popülasyonu dengede tutma. Bu sayede yaşam kalitelerini iyileştirme şansımız olacak.

 

 

 

 

 

2007-2012 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde eğitim gören Yağmur Ağcaoğlu, Bobby ve Yosun adında iki köpek ve Bıdık adında kör kedi sahibidir. Mezun olduktan sonra hayvan sağlığı dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptıktan sonra Kalbimdeki Patiler sitesini kuran Ağcaoğlu, yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çekmektedir. Ayrıca çocuklar için hazırlanmış ilk Köpek Irkları-1 çocuk kitabını çıkarmıştır.