Tatlı Kaçıklar dizisinin Aysu’su, Bizimkiler dizisinin Demet’i… Buket Dereoğlu adını duyunca aklıma ilk gelenler… Samimiyeti, oyunculuğu ile yıllarca ekranların sevilen yüzleri arasında yer alan Dereoğlu ile karantina günlerinde sahiplendiği minik köpeği hakkında harika bir röportaj yaptık. Uzun yıllar hayatında köpek, kuş, kaplumbağa gibi hayvanlar olan oyuncunun köpeği Gofret bakın nasıl bir afacanmış!

Gofret ile nasıl tanıştınız?
Uzun zamandır bir köpek sahiplenmek istiyordum, fakat apartman dairesinde yaşadığımız için küçük bir ırk arayışındaydım. Satın almaya karşı olduğum için acele etmedim. Doğru zamanda, yuva arayan, gerçek bir aileye ihtiyacı olacak bir köpeğin karşımıza çıkacağından emindim. Bu arayış içerisinde olan veteriner hekim dostlarımdan bir tanesi kliniklerine Pug ırkında bir köpeğin bırakıldığını, yuva aradığını söyledi. Hiçbir hastalığı yok, sağlık sorunu yok. Neden bırakılır ki yavru bir köpek? Zaman kaybetmeden yanına gittim. Büyük ırka nazaran küçük ırklara daha kolay bakıldığı için hangi ırk olduğunun önemi yoktu. Hemen sahiplendik. Aşıları daha bitmemişti, çok küçük olduğu için biraz klinikte kaldı. Ardından hemen evimize geldi. Onu sahiplendiğimiz için çok şanslıyız. Biraz yaramaz olsa da onu çok seviyoruz! 🙂
Nasıl bir karakteri var?
Aslında ırkının özelliklerini taşıyor fakat daha bebek olduğu ve dişleri kaşındığı için evdeki birçok şeyi kemirmekle uğraşıyor. Terlik ve ayakkabı ısırmayı seviyor, hatta elimizi ısırmaya bayılıyor. Başka kedi ve köpeklerle daha tanışmadı. Onlarla iletişimi nasıl bilmiyorum 🙂 Henüz tuvalet eğitimini tamamlamayamadık. Ama büyük ilerleme kaydettik. Aslında ilk defa bir köpek sahibi olmuyorum. 15 sene Terrier ırkındaki, 9 sene ilk köpeğim Dost, 9 sene Şans adındaki köpeğim ile yaşadım. Aileden gelen bir hayvan sevgim var. Uzun yıllar evimizde köpek, kaplumbağa, kuş, hamster oldu. Ama Pug ile ilk defa aynı evi paylaşıyorum 🙂

İnsanların hayvanlara bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hayvan sahibi olmak insan sahibi olmaktan daha sağlıklı. Çünkü nankör bir ırkız ne yazık ki ve hayvanlar öyle değil. Bakımını yapan, besleyen, büyüten sahibine hiçbir zaman zarar vermiyor, kötü davranıyorlar. Ama insanın insana yaptığını hiçbir hayvan yapmıyor. Hayvan sevgisini yoğun yaşayan bir insanım, annem de oğlum da öyle. Evdeki sağlığımı, sosyal hayatımı ele geçirmeyecek şekilde yoğun bir sevgim var. Fakat çok az insan böyle kaldı. İnsanlar insanları sevmiyor ki hayvanları sevsin. Kendi çocuğumuza, eşimize bile vakit ayırmıyoruz, hayvanları düşünemiyorum. Çok az insan var ki kalbini tamamen hayvanlara verebiliyor. Bazı insanlarda çok yoğun bu sevgi ama bazıları var ki… Satın alıp sokağa atıyorlar. Satın almaya zaten çok karşıyım. Yaşam standartlarına uygun olanı sahiplenmedikleri için hayvanlar çok kötü durumlara geliyor.
Veteriner hizmetleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Çok iyi veteriner hekimler var, çok ileride hizmetleri sunan hekimler var. İnsan hekimi kadar hassas ve titiz olduklarına inanıyorum. Pet marketlerin de ilerlediğini düşünüyorum, ürün çeşitliliklerini geliştirdiklerini görüyorum. Bunlar maliyet getirse de tüm emeklerine değiyor.
Buket Dedeoğlu diyor ki!
Hayvan sahiplenmek istiyorsanız önce barınaklara gidin, sosyal medya ve platformları değerlendirin. Cins, ırk, yaş ne ararsanız var. Sokaktaki hayvanları belirli bölge ve alanlarda beslemeyi de unutmayın.