Dünyanın en güzel şeylerinden biri hayvan sahibi olmak. Hayvanların koşulsuz sevgisi inanılmaz... diyen Burak Sarımola ile kedisi Kartal ve köpeği Hera hakkında çok keyifli bir röportaj hazırladık. Hayvanlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğuna kalben inanan Sarımola ve patili dostlarının hikayesi:

Tüylü dostlarınız hayatınıza nasıl girdi? Tanışma hikayenizle başlayalım…

Köpeğimiz Hera’yı tam bir sene önce oğlumun ısrarları üzerine, ona sürpriz yaparak, Masal Patileri’nden evlat edindik. İlk önce Özlem Hanım ve Barış Bey ile görüştük. Ama zaten oraya giderken, Hera’nın ailemize katılacağını gönülden isteyerek gittik. İlk görüşte aşık olduk tabii. Dünya güzeli bir Akita-Sibirya kurdu mix. Sonra hep birlikte kızımız Hera’yı da alarak, evimize döndük. Kedimiz Kartal’ı ise tam 10 sene önce Fatih sokaklarında eşim bulmuştu. Birkaç haftalıktı. Annesi ve daha birçok kardeşi ile birlikte, eski, kırık bir pilav arabasının içinde yaşamaya çalışıyorlardı. Ben Beşiktaşlı olduğum için kapkara olan yavruyu seçmiş eşim. Almış, hırkasına sarmış. Beni aradı, araba ile gidip, onları aldım, evimize döndük. O zamanlar bir köpeğimiz daha vardı, küçük ırk, Shih-Tzu. Adı Haiku idi. Birkaç sene önce aramızdan ayrıldı.

Çoğu insanın hayvanlardan öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünüyorum. Biraz örnek alsalar, dünyamız daha güzel bir yer olurdu.

Peki, Hera ve Kartal’ın karakterlerinden bahsedebilir misiniz?

Hera tam bir prenses. Sevgi dolu, küçük bir kız çocuğu. Sessiz, sakin. Hayatının ilk bir senesini sokakta geçirdiği için bazen çekingen olabiliyor. Kim bilir neler yaşadı? Eve alışması, bizimle olan hayata güvenmesi de zaman aldı tabii ama şu an hepimiz çok mutluyuz.

Kartal da tam bir sokak çocuğu. Çok çabuk kızar, söylenir. Yaşlı bir dede olmasına rağmen, Hera eve geldiğinden beri, yaşıtlarına göre daha aktif ve oyuncu. 

Hem kedi hem köpek sahibi olmak nasıl bir duygu? 🙂

Çok keyifli! Biz hayvan seven bir aileyiz. Oğlumuz Odin de evde kedi ve köpekle büyüdü. O yüzden de hem bağışıklık sistemi güçlüdür hem sokaktaki hayvanlardan da ürkmez. O açıdan çok mutluyuz. Hayvanların yaşamına ve haklarına en az bizim kadar saygılı. Evde tabii sürekli bir kalabalık var. Güzel bir kalabalık! Yine de insan bazen yemeğini de sessiz sakin bir şekilde yemek isteyebiliyor. Herkes gibi onların da kendi istekleri var, keyifleri ve ihtiyaçları var. Tüm bunlara göre günümüzü planlıyoruz.  Biz sadece anne baba çocuk olan 3 kişilik bir aile değiliz, biz 5 kişilik bir aileyiz. 

Peki hem kedi hem köpek sahibi olarak hayvan sahibi olmanın zorluklarından bahsedecek olsak, kısaca neler söylemek istersiniz?

Açıkçası bu konunun, kedisi köpeği, büyük ırkı küçük ırkı olmaz. Böyle bir ayrım olmamalı. Köpek sahiplenmenin keyfi de zorluğu da hangi ırk olduğuna göre çok fazla değişmez. Küçüğün de büyüğün de maması alınır, tüyleri taranır, sağlıklı olması için ihtiyaçları karşılanır, yürüyüşlere çıkarılır. Sahiplenmek isteyen kişilerin düşünmesi gereken tek konu, uzun vadede bakımını üstlenmeye hazır olup, olmadıklarıdır. Bu köpekle ya da kediyle ya da kuşla alakalı değil, sahiplenmek isteyen kişi ile alakalıdır. Aileye, eve yeni can geliyor. Buna hazırsanız, evlat edinin. Hiçbir canlıyı yarı yolda bırakmayın. 

Veteriner hizmetleri hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Veteriner hekimlerin ailelerin dilini konuşuyor olması önemli. Sevecen ve gerçek bir hayvansever olmalılar. Biz sırf bu sebeple senelerdir aynı veteriner hekime gidiyoruz. Detaylı anlatıp, bizi rahatlatan ve çocuklarımıza çok iyi bakan bir veteriner hekimimiz var. 

Hayvan sahiplenmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?

Hiç beklemesinler! Eğer o cana gerçekten bakıp, onu büyütüp, seveceklerinden eminler ise, hemen sahiplensinler. Barınaklar  sayamayacağımız kadar çok, yardıma ve sevgiye muhtaç olan çocuklarla dolu. Yaşlısı, genci, büyüğü, küçüğü. Hepsi bir gün biri gelsin, onu sevsin ve terk etmesin diye bekliyor.  

Burak Sarımola diyor ki!

Hayvan Hakları Yasasının bir an önce çıkmasını bekliyor ve talep ediyoruz.

.

.

.

 

KaynakYağmur Ağcaoğlu
2007-2012 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde eğitim gören Yağmur Ağcaoğlu, Bobby ve Yosun adında iki köpek ve Bıdık adında kör kedi sahibidir. Mezun olduktan sonra hayvan sağlığı dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptıktan sonra Kalbimdeki Patiler sitesini kuran Ağcaoğlu, yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çekmektedir. Ayrıca çocuklar için hazırlanmış ilk Köpek Irkları-1 çocuk kitabını çıkarmıştır.